- Barron’s ve Time dergilerinin kapaklarına piyasalarını çağrıştıran hikâyeler taşımaları dergi kapağı indikatörünü tekrar gündeme taşıdı.
- Dergi kapağı indikatörü, genelde contrarian yatırımcıların kullandığı, ana akım dergilerde kapağa taşınan hikâyelerde görülen beklentilerin, piyasa gidişatının tam tersini söylediğini öngören bir gösterge.
- Peter Atwater, “İnsanlar aynı karşıt göstergeyi kullanmak istediğinde her zaman çok gergin olurum” diyor.
News Corp’un bir bölümü olan Dow Jones & Company tarafından 1921’den bu yana yayımlanan iş dünyası ve ekonomi odaklı haftalık dergi Barron’s, 11 Mart tarihli sayısının kapağına boğa boynuzu imajını taşıdı. Başlık ve alt başlıkta ise şu ifadelere yer verildi:
Bet on the Bull
Stocks look poised to keep rising, thanks to strong economic growth.
Boğaya Bahis
Güçlü ekonomik büyüme sayesine hisse senetleri yükselmeye devam edecek gibi görünüyor.
İş Yatırım’ın Uluslararası Sermaye Piyasaları Müdürü Şant Manukyan, bir X paylaşımında, Barron’s’un bu kapağının eski nesil borsalar için heyecan verici olduğunu, buna rağmen sosyal medyanın daha iyi bir gösterge olduğunu kaydetti.
Dergi kapağı indikatörü nedir?
Haziranda yaptığı bir paylaşımı alıntılayan Manukyan, İngilizcede magazine cover indicator olarak geçen dergi kapağı indikatörünü sosyal medya çağında büyüyenlerin duymamış olabileceğini söylüyor. Özellikle, genel görüşün aksine hareket etmeyi önceleyen contrarian yatırım stratejisi için önemli bir gösterge kabul edilen ve analist Paul Macrae Montgomery tarafından oluşturulduğu bilinen dergi kapağı göstergesi; Time, Newsweek, New York Post, Daily Planet, The New York Times gibi genele hitap eden yayınların, borsadaki gidişatı manşete/kapağa taşıdığı durumların bir sinyal olabileceği beklentisini tanımlıyor.
Alpha Cubed Investments tarafından yayımlanan makalede, geniş tirajlı dergilerin kapağa taşıdıkları hikâyenin bir sorun teşkil edebileceği belirtiliyor. Bu anlamda bir ters gösterge olarak konumlanan dergi kapağı indikatörü, genellikle küresel borsalardaki yatırımcı eğilimlerinin ve konumlandırmalarının bir yansıması olma özelliği taşıyor.
Tarihe yolculuk: En popüler dergi kapağı indikatörü örnekleri
Bu indikatörün ne olduğunu ve ne işe yaradığını anlamak için bir yolculuğa çıkalım. Özellikle Time dergisini kapaklarından hareket ederek, bu göstergenin nasıl tersine çalıştığını – veya tersine çalıştığı durumlara sık rastlandığını anlamaya çalışalım.
Resesyon. Ne kadar derin? Ne kadar uzun sürecek?
24 Mart 1958 – Time
Time dergisi, 1958’in mart ayında kapağına Wall Street boğasının oldukça zor bir durumda olduğu bir görseli taşıdı ve şunu yazdı: Resesyon. Ne kadar derin? Ne kadar uzun sürecek?
Orijinal metinde işgücünün %6,7’sinin işsiz olduğunu gösteren şubat ayı işsizlik rakamlarına, bu rakamların 1948 – 1949 aralığındaki durgunlukla hemen hemen aynı olduğuna, Fed’in üretim tahminlerinin üç puanlık düşüşüne, sanayi üretiminin azalmasına dikkat çekiliyordu. Pek çok düşüş sinyalinden ve kötü haberden söz edilen kapak hikâyesi, ekonominin ve piyasaların gidişatına dair oldukça olumsuz bir hava çiziyordu.
Beklenen olmadı. Dow Jones Endüstri Endeksi (DJI), derginin yayımlandığı 21 Mart 1958 tarihinde 452,48 seviyelerinde seyrederken, kısa bir süre sonra yükseliş sinyalleri vermeye başladı. O yıl içinde %40 yükselen DJI 1960’ın aynı dönemlerine gelindiğinde 616,58 seviyelerine yükselmişti ve bu süreçte ilk noktasına hiç dönmemişti. Time’ın bu kapağı olumsuz bir gelecekten haber verse de aslında olumsuzluğun sonunu imlemişti.
Büyük, kötü ayı
9 Eylül 1974 – Newsweek
9 Eylül 1974’te 1933’ten bu yana yayımlanan haber dergisi Newsweek’in yeni sayısını satın alanları, kapağa taşınan ABD’deki meşhur Wall Street’i yok etme arzusu hissedilen sinirli bir ayı çizimi ve “Büyük, Kötü Ayı” başlığı yüksek olasılıkla endişe sürüklemişti. Zira New York Menkul Kıymetler Borsası’nda yaygın olarak güçlü hisse senetleri şeklinde tanımlanan ve Nifty Fifty olarak tabir edilen 50 büyük hisse senedi, 1970’lerde boğa piyasasını harekete geçirenler olarak görülüyordu.
Ancak 1980’lerin başında düşük performanslar gösteren bu şirketlerin bir çöküşün sebebi olduğu düşünüldü. Bu şirketlerin pek çoğu o zamandan bu yana performans anlamında iyileşse de bazıları işlevsiz kaldı. Newsweek bu durumu kapağına bu görselle taşımıştı. Eylül 1974’te, Newsweek’in bu sayıyı yayımladığı sıralarda 677,88 seviyesinde seyreden DJI, bir sonraki yılın aynı döneminde 979,89’a ulaştı.
Hisse senetlerinin ölümü – Enflasyon borsayı nasıl yok ediyor?
13 Ağustos 1979 – BusinessWeek
BusinessWeek’in bu sayısı, dergi kapağı indikatörleri arasında en meşhurlardan biri sayılıyor. Bloomberg Businessweek’ten Peter Coy, 13 Ağustos 2019’da kaleme aldığı bir yazıda anlatılması gerekenleri şu ifadelerle özetliyor:
“Bloomberg Businessweek’in atası olan BusinessWeek’te kırk yıl önce çıkan bir kapak haberinin üzüntüsünü hâlâ yaşıyoruz. 13 Ağustos 1979’da kapaktaki manşet şuydu: ‘Hisse senetlerinin ölümü: Enflasyon borsayı nasıl yok ediyor?’ Bu makalenin yayımlanmasından üç yıl sonra borsa dibe vurdu ve ardından kayda değer bir canlanma başladı. S&P 500 endeksinin 1982’deki en düşük seviyesinden bu yana toplam getirisi, temettülerin de yeniden yatırılması hesaba katıldığında, %7.000 oldu. Bir ceset için hiç fena değil.”
Patlama sona mı erdi?
14 Eylül 1998 – Time
Time dergisi, hisse senedi piyasaları açısından parlak geçen 1990’ların sonuna gelinirken kapağına “Patlama sona mı erdi?” başlıklı bir hikâyeyi taşıdı. Time dergisinin bu kapağı, güzel zamanların sona erdiğine dair bir kaygıyı tasvir etti. Ancak o dönemde pek çok yatırımcı, boğa piyasasının sınırı olmadığını ve bir çöküşle değil, patlamayla sona ereceğinin farkına varmamıştı. Derginin yayımlandığı günlerde 7.795,50 seviyelerinde seyreden DJI, bir yıl sonra 11.087 değerine ulaştı. Piyasa, Time’ın sorusuna güçlü bir “hayır” yanıtı verdi.
ZenginOl.com – Yeni Silikon Vadisi’nin sırları
9 Eylül 1974 – Newsweek
Dergi kapağı indikatörünün tersine eğilimlere işaret ettiğini kanıtlayan ve olumsuz bir dönemin kapısını aralayan bir başka örnek, yine Time’dan geldi. 1990’ların sonlarında internet çağının doğuşu, piyasalarda daha önce görülmemiş bir iyimserlik rüzgârı estirdi. Evet, tahmin edilebileceği üzere bu rüzgârlar “dot com balonu” olarak tabir edilen internet patlamasının çöküşünün sinyalleriydi. O dönemde insanlar al-sat yaparak getiri elde etmek için tam zamanlı işlerinden vazgeçiyorlar, şirketler para kazansalar da kazanmasalar da web tabanlı iş planları sayesinde değerlemelerini zirvelere taşıyordu.
Bu güzel hava uzun sürmedi. Teknoloji şirketlerinin pek çoğu Nasdaq endeksinde olduğundan, Nasdaq’ın tarihsel verileri 24 Eylül 1999’da endeksin 2.740,11 puanda olduğunu gösteriyordu. Ardından 2000 yılının boğası başladı ve bu dönemin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtiğinde Nasdaq 1.335,51’e kadar gerilemişti. DJI ise iyimser havanın estiği dönemdeki 10.533,15 seviyesini 8.681,42’ye kadar çekmek zorunda kalmıştı.
Petrolde boğulmak
6 Mart 1999 – The Economist
Dergi kapağı indikatörü her ne kadar ana akım ve genele hitap eden yayınların kapaklarını dikkate alsa da zaman zaman ekonomi ve iş dünyası odaklı dergiler de bu kapsamda değerlendirilebiliyor.
The Economist, Mart 1999’da kapağına cesur bir başlık taşıdı: “Petrolde boğulmak.” Aralık 1998’de Brent ham petrolün fiyatı varil başına 10 doların altına düşmüş ve bir süre bu seviyelerde seyretmişti. 2003’e gelindiğinde ise “Petrol çağının sonu” başlığı kapağı süslüyordu. Bu kapaklardan biri arz fazlasına işaret ederken aradan geçen yıllar içinde talep artmış, arz azalmıştı. Dergi, 2020’de kaleme alınan bir yazıya şu ifadelerle başladı:
“Emtia fiyatlarını tahmin etmek bir oyundur. 1999’da ‘petrolde boğulan’ bir dünyada bir varilin maliyetinin 5 dolar kadar düşük olabileceği yönündeki tahminimiz nedeniyle The Economist’le çok alay edildi. Bu, petrol fiyatının önümüzdeki 10 yıl içinde 10 dolardan yaklaşık 150 dolarlık zirveye ulaşmasından hemen önceydi.”
The Economist
Dergi kapakları yatırımcılara ne söylüyor?
Finansal piyasalar genellikle kendi yolunu her şeye bağımlı ve bir o kadar da her şeyden bağımsız bir biçimde çizme potansiyeli taşıyor. Gerek bireysel yatırımcıların, gerek kitlelerin, gerek de finans, iş dünyası ve hatta ana akım medyanın tahminlerinin tersi bir biçimde davranmayı bir biçimde başarıyor.
Oliver Hackel, bu duruma dair şöyle akıl yürütüyor: Yatırım ürünleri, genellikle piyasaya ilk duyurulduğundan veya duyulduğundan daha sonra çıkıyor. Bir trend veya temanın öncelikle geniş bir kitle ve bir yatırım ürünleri tedarikçisi tarafından keşfedilmesi gerekir. Bu adımları daha sonra yatırım yapılabilir bir ürüne dönüştürülmesi ve son olarak pazarlanması adımları izliyor. Tüm bunlar zaman alıyor ve çoğu zaman bu süreçte bir yatırım fikri ve onun geri dönüş potansiyeli hakkındaki haberler genellikle piyasada zaten fiyatlanmış oluyor. Finans gazetecilerinin çıktıları da bu gelişmelerden bağımsız değil; başka bir deyişle bir makalenin ünlü bir derginin kapağına çıkmadan önce araştırılması, yazılması, doğrulanması ve haber odası yöneticilerince kabul görmesi gerekiyor. Hikâye yayımlandığında ise konu zaten demode hâle gelmiş sayılabiliyor. 2016’da bu konunun peşine düşen Citigroup analistleri Greg Marks ve Brent Donelly’nin ifadeleriyle, “Bir gazeteci trend hakkında yazdığında, hareketin büyük bir kısmı zaten gerçekleşmiş demektir.”
“Şaşırtıcı derecede tutarlı ama kullanması bir o kadar da zor”
Nobel ekonomi ödülü sahibi Paul Krugman’a atfedilen bir cümle, dergi kapağı indikatörünün tutarlılığını başarılı bir biçimde özetliyor: “Tanrılar kimi yok edecekse, önce BusinessWeek’in kapağına koyarlar.” Forbes’un kapağa taşıdığı Elizabeth Holmes’un ABD’nin en güçlü insanlarını kandırmış olduğu gerçeği, kriptonun kurtarıcısı olarak tanımlanan Sam Bankman-Fried’in 25 yıl hapis cezasına çarptırılması, Time’ın 1999’un sonunda yılın kişisi seçtikleri Jeff Bezos’un şirketi Amazon’un hisselerinin 2000 yılında değerinin %80’inden fazlasını kaybetmesi, bir başka yılın kişisi olan Elon Musk’ın Tesla’sının 12 ay sonra değerinin üçte ikisini kaybetmesi… Bu hikâye elbette tanıdık.
Yazı turadan hallice
Veriler dergi kapağı indikatörüne ilişkin ne söylüyor? Marks ve Donelly bunu tespit edebilmek için 1998’den 2016’ya kadar bir dönemi kapsayan ve bu fikre uyan 44 kapağı inceledi. Söz konusu 44 kapak haberinin %68’i, bir yılın içinde ters gösterge görevi gördü. Başka bir deyişle derginin iddia ettiği savın tam tersi bir hamle yapan yatırımcı, üç hamleden ikisinde kazanma şansı yakalardı. The Economist’e göre bu araştırma, kapak görsellerini bir ülke veya sektör hakkındaki genel düşünceyi yansıttığını yönünde olduğunu savunuyor. Çünkü 180 günlük sonuçlar %53,3’lük bir tersine gösterge işlevi görüyor; The Economist’e göre bu yazı tura atmaktan biraz daha iyi.
Donelly bu araştırmayı performans verileriyle zenginleştirerek, yükseliş ve düşüş trendlerini birbirinden ayırarak ve The Economist’teki 54 kapak hikâyesi ile Time’ın öne çıkan 8 sayısını kullanarak tekrarladı. Bu araştırmada da kapak haberlerinin yarısından fazlası bir yıl sonra ters gösterge görevi gördü. Düşüşe yönelik 39 kapağın iddia konusu ettiği varlıklar, bir yıl sonra performans açısından %13 arttı. 23 yükseliş haberine karşı yapılan zıt hamleler ise %60’a yakın bir doğruluk oranına sahip oldu ve pozitif getiri sağladı. Hikâyelerin iddialarıyla aynı yönde yapılan yatırım yapanlar ortalama %8 kayıp yaşadı. Bu veriler, ters gösterge stratejisinin, contrarian yatırım anlayışının özellikle aşırı karamsar piyasalarda kullanışlı olabileceğini gösteriyor. Zira piyasalarda genellikle hâlihazırda satışlar tamamlanmış, yatırımcıların büyük çoğunluğu hisse senedi varlıklarını elden çıkarmış konumda oluyor. Bu da kısa sürede bir toparlanma rallisini beraberinde getirebiliyor. Aşırı iyimser piyasalarda ise yatırımcı coşkusu yüksek olduğundan, fiyatlar gerçek değerinden daha yüksek olabiliyor.
Peki bugün?
Yazının başında da belirttiğimiz gibi, Barron’s’un “Boğaya Bahis” başlıklı kapağı, özellikle ABD borsalarında işlem yapan yatırımcılar için en çok konuşulan konulardan birine dönüştü. Al-satçılar bunun bir zirve işareti olup olmadığını tartışmaya başladı. The Economist de mart ayında kapağına “Piyasalar ne kadar yükseğe çıkabilir?” sorusunu taşıdı. Analistler, dergi kapağı indikatörünün yeniden konuşulur olmasından endişeli gibi görünüyor.
Bloomberg’ün konuştuğu Delaware Üniversitesi’nden Peter Atwater, “İnsanlar aynı karşıt göstergeyi kullanmak istediğinde her zaman çok gergin olurum. Kimsenin hakkında bir şey söylemediği göstergeleri seviyorum. Bu dergi kapakları hakkında ne kadar çok insan konuşursa, yükselişin veya dibin zamanlamasında konusunda kapaklar gösterge olarak o kadar az kullanışlı olur” ifadelerini kullanıyor.
Piyasaların gideceği yöne dair ters gösterge olarak kullanılabilecek konulardan biri de, kimin yatırımdan, hisse senetlerinden ve Nvidia gibi şirketlerden ne kadar konuşmaya başladığı, şüphesiz. Kriptoya ilgisi olduğunu hiç bilmediğiniz bir yakınınız size nasıl Bitcoin alabileceğini sorarsa ya da kamusal alanlarda farklı insanların konuşmalarında “yapay zeka” gibi kavramları duyarsanız belki de biraz temkinli yaklaşmakta fayda olabilir. En azından geleneksel piyasaların eski kurtları için dergi kapaklarının önemini fark etmek ve manşete taşınan hikâyelere eleştirel yaklaşmak için tarihsel arka planı olan bir sebebiniz var. Bu yazıya da öyle…
Portfolyo.co Piyasa Özeti
Portfolyo Piyasa Özeti'ni hafta içi her gün
e-posta olarak almak için abone olun.
Son güncelleme: 5 Nisan 2024 - 12:20