Bu yazı, 19 Aralık tarihli Portfolyo Piyasa Özeti’nde yayımlanan yazının genişletilmiş versiyonu.
Google’ın 9 Aralık’ta kuantum çipi Willow, ABD borsalarında işlem gören kuantum odaklı hisseleri tüm zamanların en yüksek seviyelerine çıkardı. Öne çıkan hisseler arasında yer alan Quantum Computing (QUBT), Rigetti Computing (RGTI) ve D-Wave Quantum (QBTS), ortalama %159 değer kazandı. Willow etrafında gelişen piyasa hareketliliği Alphabet’e %7 değer kazandırsa da, piyasa değeri toplamı 8 milyar doların altında olan bu üç hisse iddialı yükselişler kaydetti. Peki, bu beklentiler ve yükselişler gerçekçi mi?
10²⁵ yıl alacak problemleri 5 dakikada çözen çip: Willow
Önce biraz geri gidelim. Google, 9 Aralık’ta 6 adımlık kuantum yolculuğunun ikinci adımı olarak tanımladığı kuantum çipi Willow’u tanıttı. 2019’daki öncüllerinden önemli ölçüde daha iyi performans gösteren Willow, Google’ın açıklamasına göre bir süper bilgisayarın çözmesi için 10²⁵ yıla ihtiyaç duyacağı problemleri beş dakikadan kısa sürede çözebiliyor. Yaklaşık 100 kübite sahip olan Willow, Google’ın 1 milyon kübite sahip bir sistem inşa etme planlarının yalnızca bir adımı.
Duyurunun ardından yükselen kuantum hisseleri
Nasdaq’ta işlem gören RGTI ve QUBT, New York Borsası’nda işlem gören QBTS ve IONQ; Alphabet’in duyurusunun ardından kazançlarına hız verdi. Son yükselişlerle yılın başından bu yana elde edilen getirileri gösteren kazanç tablosu 19 Aralık itibarıyla Google Finans verilerine göre şuna dönüştü:
- RGTI – %1.061
- QUBT – %2.785
- IONQ – %208
- QBTS – %992
Ölçek ve ihtimaller
IDC’ye göre kuantum bilgi işlem teknolojilerinin ticari satışlarının 2028’de 8,9 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Bu beklentiler hâlâ çok az, zira 8,9 milyar dolar; 16 günlük iPhone satışına veya 13 günlük Google reklam satışına denk bir rakam. Yale Üniversitesi Kuantum Enstitüsü’nden Steven Girvin, “İlerleme şu anda çok hızlı, ancak hedef hâlâ oldukça uzakta” diyor. Bu da yatırımcılar heyecanlarını dizginleme mecburiyeti doğuruyor.
Yıllara yayılan bir yolculuk
Willow her ne kadar Google’ın da üzerinde durduğu gibi büyük bir ilerlemeye işaret etse de, hayali kurulan kuantum teknolojisi faydasını elde etmek, yıllar alacak gibi görünüyor. Öte yandan teknolojinin bunu başarabilmesinin yanında, teknolojinin ticarileştirilebilmesi de gerekiyor. Örneğin Melius Research, IBM’in kuantum çabalarının milyarlarca dolarlık gelir kalemine dönüşebilmesinin ancak 2030’a doğru mümkün olacağına inanıyor. Başka bir deyişle kuantum teknolojisinin bilançolara yansımasının ölçülebilmesi için en az 5-6 yıl gerekiyor.
Willow, hata oranlarındaki azalma sebebiyle dikkate değer bir ilerlemeyi temsil etse de kuantum bilgi işlemin vaadini hâlâ yıllar ötede konumlanıyor. İlaç keşfi, füzyon, pil tasarımı ve daha fazla alanda kullanışlı olabilecek bir kuantum bilgisayar inşa etmek için henüz çok erken.
Ar-Ge boyutu
Citron Research’ün konuyla ilgili paylaşımı da bir başka boyutu ortaya koyuyor. Citron, henüz vaatlerini gerçekleştirebilmesi için yıllara ihtiyaç duyan bir teknoloji için çalışan şirketlerin Ar-Ge’ye ayırdığı bütçeyi inceliyor. Geçtiğimiz çeyrekte IONQ’in Ar-Ge’ye 33 milyon dolar, RGTI’ın ise 12 milyon dolar ayırdığı görülüyor. Alphabet’in 2023’te yıllık Ar-Ge harcamasının 45,4 milyar dolar olduğu görülürken, bu rakamlar oldukça mütevazı kalıyor.
IONQ ve RGTI’dan daha uyumsuz rakamlara da rastlamak mümkün. Son yükselişiyle yıllık kazancını %2.780’in üzerine taşıyan QUBT’in bilançoya yansıyan Ar-Ge harcamalarının bir önceki çeyrekte yalnızca 2 milyon dolar olduğu görülüyor. Citron Research, bu uyumsuzluğa dikkat çekerek finansalların beklentilerle uyuşmadığını söylüyor ve yatırımcılara verileri izlemelerini takip ediyor.
Kuantum teknolojileri blokzincirini tehdit ediyor mu?
Google’ın Willow duyurusunun ardından bir endişe dalgası da kripto para piyasaların yayıldı. Kuantumun bilgi işlem kapasitesi kriptografiye dayanan Bitcoin ve diğer kripto varlıkların geleceği hakkında soru işaretleri yarattı. SHA-256 kriptografik algoritması üzerine temellenen Bitcoin, bu sayede şimdiye kadarki işlem kapasitesiyle olası saldırılara karşı en dirençli mekanizmalardan birini sunuyordu. Bir Bitcoin anahtarını kırabilmek için 2²⁵⁶ işleme ihtiyaç duyuyor ki bu sayı pratikte imkânsız bir olasılık doğuruyor.
Forbes’un aktardığına göre Sussex Üniversitesi, SHA-256 algoritmasını anlamlı bir zaman dilimi içinde kırmak için 13 milyon ila 317 milyon kübit gerekeceğini tahmin ediyor. Google’ın Willow çipindeyse yalnızca 105 kübit olduğu biliniyor.
Kuantum dirençliliği meselesi
Öte yandan Bitcoin geliştiricilerinin başından bu yana kuantum tehdidinin farkında olduğu biliniyor. Satoshi Nakamoto’nun bu tehdidi 2010’da ele aldığı, 2016’da konuyla ilgili bir açıklama yaptığı da görülüyor. Başka bir deyişle Bitcoin’in mevcut yapısının kuantum riski göz önünde bulundurularak geliştirildiği söyleniyor.Google’ın 9 Aralık’ta tanıttığı Willow kuantum çipleri QUBT, RGTI, QBTS gibi hisseleri uçuşa geçirdi. Yine de teknolojinin vadettiğini gerçekleştirebilmesi için on yıllara ihtiyaç var.
Kuantum teknolojisine karşı önlemleri içeren kuantum-dirençli kriptografi, post-kuantum kriptografi olarak da anılıyor ve hâlihazırda konuşulan bir başlık. ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST), kuantum sonrası kriptografi çalışmalarını standartlaştırmaya öncülük ediyor.
Ethereum’un Kurucu Ortağı Vitalik Buterin de kuantum dirençlilik konusunda riskleri dile getiren ve bu risklerle nasıl başa çıkacaklarını açıklayan isimlerden biri. Buterin’e göre Ethereum’un modüler yapısı, Bitcoin’den daha hızlı yeni kriptografik standartları benimsemesini sağlıyor. Örneğin Ethereum, konsensüz mekanizmalarındaki güncellemeler yoluyla kuantum sonrası algoritmaları entegre edebiliyor.
Portfolyo.co Piyasa Özeti
Portfolyo Piyasa Özeti'ni hafta içi her gün
e-posta olarak almak için abone olun.
Son güncelleme: 19 Aralık 2024 - 14:44